BİRİ ERDOĞAN’I DURDURSUN
Bir gün elinde sıcak simidi ısırırken şunu düşündü: “Bu nimet hakkı için, bu ülkeye Başbakan olacak ve bu ülkeyi yüzyıllardır bitmek tükenmek bilmeyen bir açgözlülükle sömüren Avrupalı kancık dostlara günlerini göstereceğim.
Bu hayali ömrünün en verimli yıllarında gerçekleşti. Artık yaşı 50 idi ve o bu ülkenin başbakanı idi. Hayallerini gerçekleştirmek için gece gündüz demeden çalışması gerekiyordu.
Önce halkın gönlünü alması gerekiyordu. Halkın gönlünde taht kurması çok zor olmadı. Zaten halkın içinden gelmişti. Yaşlıların, yoksulların, hastaların, her türlü özür grubunda olanların duasını almayı başardı. Hizmeti insanların ayağına götürdü. Devlet artık despot değil, hizmetkâr idi.
Bilim ve sanayide, teknolojide, el sanatlarında, tarımda, savaş sanayinde, uzay sanayinde, iletişimde, ulaşımda rekorlar kırıldı. Dünyanın en büyük ve gözde projeleri bir bir hayata geçti. Dost diye görünen tüm Avrupa ve ABD, Rusya ve diğer bazı komşular bu yükselişi hazmedemedi. Medeniyet yine kendini gösterecek ve Tayyip ERDOĞAN’ın şahsında Türkiye’yi perişan edecekti. Tüm kozlar oynandı. Sokaklar karıştırılmak istendi, olmadı. İç savaş çıkartılmak istendi, olmadı. Tüm komşular ile savaş haline sorulmak istendi, olmadı. O uyanıktı. Kolay kolay oyuna gelmiyor, tüm oyunları önceden seziyor ve tedbir alıyordu.
Halkın gözünde bir uzun adam olmuştu. Tüm anaların duası onunla idi. El öptürmüyor, el öpüyordu. Taziyelere katılıyor, sıradan bir insan gibi kur’an okuyordu. Ayakkabısını çıkarıp evlere giriyor, girdiği her eve hediyeler götürüyordu.
İnsanlar onun idaresinde insan yerine konmaya başlanmış, her kesimleden insanlar rahat bir yaşam sürmeye başlamıştı.
Hazmedemediler, karıştırmaya çalıştırlar, kan gölüne çevirmeye çalıştılar ülkeyi. Ama halk uyanmıştı, uzun adamın liderliğinde doğruları ve yanlışları görmeye başlamıştı.
Dış güçler aşağıdaki resimde de olduğu gibi üçüncü köprü açılışından sonra kudurmuşlardı: DURDURUN BU ERDOĞANI.
Allah doğrularla beraberdir. Kimse durduramaz Allah, “dur” demedikten sonra…
Eller göğe açılıyor ve topluca şöyle dua ediliyordu:
Allah’ım ümmetin uzun adama ihtiyacı var, ömrümüzden ömür al onun ömrüne kat.
Kat ki Muhammet Mustafa’nın ümmeti tekrar ayağa kalksın.
Hüseyin KAYA
10/03/2016